top of page
Ara

Kardeşlik Üzerine

  • Yazarın fotoğrafı: amaepsikoloji
    amaepsikoloji
  • 15 May 2024
  • 2 dakikada okunur

Geleneksel psikanalitik literatürde kardeşler arasındaki ilişki sıklıkla temel bakım verenlerin (anne, baba, büyüten kişi) sevgisi için girilen rekabet ve kardeşlerin kıskançlık duyguları açısından ele alınmıştır. Kıskançlık durumunda öznenin kendisi dışında en az iki kişiden bahsedilir ve bu duygu bir ötekine duyulan sevgiden köklenmektedir. Kıskançlık, sevilen kişiyi bir rakibe kaptırmak korkusunu içerir; kardeşlik bağlamında ise anneyi ve babayı kardeşe kaptırmak korkusu olarak duyulabilir.


Kıskançlık rekabeti doğurur; bu rekabet düşlemleri bebek anne rahmine düştüğü andan itibaren ortaya çıkabilir. Örneğin; bebek anne karnındayken büyümeye ve annenin iç organları tarafından sıkıştırılmaya başlandığında bilinçdışı düşlemde o organları kendi alanına girmek isteyen rakipleri olarak ele alabilir.  Bebek annenin karnından dışarı çıktığında ve artık karnının boş olduğunu fark ettiği dönemde ise başkasının oraya gelebileceğini düşleyebilir. Bazen bebeğin memeyi bırakmakta zorlanmasının altında başka bebeklerin memeye rakip olmasına dair bilinçdışı bir kaygı yer alabilir.


Bütün bunlar düşünüldüğünde dış dünyada bir kardeş geldiğinde, ilk çocuk annenin kucağındaki yerinden uzaklaştırılmış hissedebilir. Artık annesinin bir tanesi değildir ve bu da varoluşsal bir tehdit olarak yaşanabilir. Buna bağlı olarak çocuk, hissettiği yoğun çaresizlik duygusuyla baş etmek için saldırgan davranışlarda bulunabilir. Çocuğun buradaki en temel kaygısı, kardeşi gelse bile annesinin onun için orada olup olmadığını görebilmektir.


Kıskançlık ve rekabet gibi duyguların yanında kardeşler arasındaki sevgi konusu da son derece önem taşımaktadır.  Kardeşler hem birbirleri için iyi birer dost hem de anne babalarına karşı kendi aralarında bir takım/müttefik olabilirler. Bazen anne babalarının ilişkilerindeki eksikleri kendi aralarında oluşturdukları ilişkide telafi edebilirler.


Kardeşlik minimum iki kişiden oluşabilecek bir grup olarak düşünüldüğünde bu grubun temel amacı, grubun içindeki bireylerin gelişimi ve desteklenmesini sağlamaktır. Ayrıca kardeşlik ilişkisinin dinamiği, kendileri dışındaki grup ilişkilerine veya toplumsal ilişkilere doğrudan etki eder. Örneğin; kardeşlerin birbirlerine karşı geliştirdikleri sorumluluk duygusu, grup yaşamının sorumluluklarının öğrenilmesine yardımcı olabilir.


İrem Polat’ın derlediği “Kardeşliğin Keşfi” kitabında da bahsedildiği gibi kardeş ilişkisini anlamak için insanlığın ortak bilinçdışına bakıldığında bir yandan Kabil ve Hâbil’in  hikâyesi, kıskançlık ve rekabetin yıkıcı sonuçlarını göstermektedir. Fakat diğer bir yandan bunun aksine çocukken okunan masallarda kardeşlik hakkında çok değerli öğretiler ve yapıcı öyküler de bulunmaktadır. Örneğin; ormanın derinliklerinde kaybolan Hansel ve Gretel’in birbirlerine olan bağları, kardeşlikteki desteği, birlikten doğan kuvveti ve umudu yansıtmaktadır.


Sonuç olarak bütün yakın ilişkilerin doğasında olduğu gibi kardeşlik ilişkisinde de sevgi ve nefret iç içe geçmiş bir şekilde bulunur. Rekabet duygusu kardeş ilişkisinde çok yoğun hissedilse de kardeşlerin birbirlerine olan destekleri(sevgileri) bu duyguyla baş etmeyi kolaylaştırır. Kardeş ilişkisi çoğu zaman bireyin arkadaş olmayı, kavga etmeyi, paylaşmayı, nefretini ve saldırganlığını kontrol etmeyi öğrendiği yerdir. Bütün bunlar sayesinde de kişinin kendini tanıyabilmesine ve ileride akranlarla kurulacak ilişkilere zemin hazırlamasına olanak sağlamaktadır.


Yazar: Klinik Psk. Berivan Kızılocak


Referanslar


Rustin M. Kardeşleri Düşünmek. Psikanaliz Defterleri 10 Çocuk ve Ergen Çalışmaları Kardeşler ve

Arkadaşlar içinde çev. E. O. Gezmiş. Yapı Kredi Yayınları. 

Polat İ, editor. Kardeşliğin Keşfi. Epsilon, 2023.

Parrott, W. G., & Smith, R. H. (1993). Distinguishing the experiences of envy and jealousy. Journal

of personality and social psychology, 64(6), 906.

 
 
 

Comments


© 2022 by Amae Psikoloji

bottom of page