top of page

Travmanın Yıldönümü

  • Yazarın fotoğrafı: amaepsikoloji
    amaepsikoloji
  • 5 Şub 2024
  • 2 dakikada okunur

ree

6 Şubat depreminin üzerinden bir sene geçti. Bu kadar büyük kayıpların yaşandığı travmatik deneyimlerin ardından, bu travmanın ruhsallıkta yaratmış olduğu etkilerin çözümlenebilmesi için elbette öncelikle güvenlik hissinin yaratılması ve sosyal destek ile birlikte ruhsallıktaki izlerinin de onarılabilmesine alan açmak gerekir. Fakat depremin dışarıdaki etkileri hala ortadan kaldırılmamışken, depremden doğrudan etkilenmiş olan çok sayıda insan hala “normal” hayatlarına geri dönememişken, ruhsallıktaki etkilerinin çözümlenmesini beklemek elbette oldukça güç.


Çözümlenmemiş travmalar ve etkileri yoğun olarak devam eden yas süreçleri söz konusu olduğunda travmanın yıldönümü fenomeninden bahsedilebilir. Travmanın yıldönümü, yaşanmış olan travmatik deneyimi hatırlatan belirli bir zamanda psikolojik, somatik (bedensel) veya davranışsal olarak bu deneyimi yeniden yaşamak olarak tanımlanabilir. Travmatik deneyimin yıldönümünde (bazen biraz öncesinden başlayarak ya da sonrasında da devam ederek) ortaya çıkan bu tepkiler yas ve travma tepkileridir ve esasında bilinçdışı olarak da bu süreç, iç dünyada işlenememiş ve sindirilememiş travmatik deneyim ile başa çıkma yöntemlerinden biridir.


Depremin yıldönümü yaklaşmaktayken, bundan birkaç ay, birkaç hafta veya birkaç gün öncesinde kişinin kendisini bedensel olarak yorgun hissetmesi, kaygı hissinin yoğunlaşması, çökkün hissetmesi beklenebilir. Bunların yanı sıra deneyimi hatırlatacak şeylerden kaçınmak, çevreye karşı hissizleşmek veya dikkati toplamada güçlük çekmek de travmanın yıldönümü yaklaşırken deneyimlenebilir. Duygusal tepkilere örnek olarak, geçtiğimiz sene 6 şubatta bir kayıp yaşamış olan kişi, yıldönümü yaklaşırken herkese karşı çok öfkeli hissediyor olabilir veya yakınlarını kaybetmiş ama farklı bir şehirde yaşayan bir kişi yıldönümü yaklaşırken bedensel bir tepki olarak uyku sorunları yaşamaya başlamış olabilir.


6 şubatta bireysel kayıplar kadar toplumsal kayıplar da yaşandı ve toplumun her kesiminden kişiler bu travmatik deneyime ortak oldu. Kaybı birincil olarak deneyimleyenler için bu duygusal, bedensel veya davranışsal tepkilerin travmatik deneyim ve kayıplarla ilişkisi daha görünür olsa da, birincil olarak kaybı deneyimlememiş olanlar için de yasın yıldönümünde benzer tepkiler göstermek, yasın ve hüznün yeniden kendini göstermesi de bir o kadar olağan.


Bu noktada yaşadıklarınızın travmatik deneyimin yıldönümü ile ilişkili olabileceğinin farkına varmak, bu duyguları ve deneyimleri anlamlandırmak için ilk adım olabilir. Özellikle bu denli travmatik kayıplarda, yıldönümlerinde daha görünür olan bu ruhsal süreçleri, yas sürecinin bir parçası olarak görmek, her ne deneyimliyorsanız bunu yaşamaya alan açmak iyi olabilir. Kısacası yok saymak veya kaçınmaya çalışmak yerine; kayıpları anmaya alan açmak, duygularınızı ifade etmek, hüzünlü hissetmeye izin vermek bu travmatik deneyimi ruhsal olarak da işlemeye devam etmenin bir parçası olacaktır.


Yazar: Klinik Psk. Cansu Sevinç


Referanslar

Gabriel, M. A. (1992). Anniversary reactions: Trauma revisited. Clinical Social Work

Journal20(2), 179-192.



 
 
 

Yorumlar


© 2022 by Amae Psikoloji

bottom of page